18 Ocak 2018 Perşembe

Birey Bireyler Topluluğu ve Evrensel Sorunlar




Toplumların yanlış bir biçimde algıladığı olaylar hakkında yıllarca devlet dahi bir düzeltme yapamamaktadır. Toplumların zihniyetini incelediğimizde dine ve geleneklerine bağlı toplumlarda bu olayın döngüsel olarak tekrara düşmesi gayet normaldir.

Bireyin ideolojiyi algılaması ve tanımlamasında bile sosyal çevresinden yardım alma ve algılarını buna göre biçimlendirme mevcut ise, eğitimin bu sorunu köklü bir şekilde çözmesi elbette zaman alacaktır. Ancak toplumların artık ideolojiye o kadar önem vermemesi belki işleri değiştirebilir, günümüzde ve dönemimizde olduğu gibi artık ideolojiler yerine partizanlaşma ve ekonomi ön plana çıkmaktadır.

Ekonominin ön plana çıkması demek devletlerin her türlü oluşumlarında ekonomilerini sorgulamalarına ve ona göre yatırım yapmalarına yol açmıştır. I. Ve II. Dünya savaşlarından sonra III.Dünya savaşının ne zaman çıkacağı düşünülmekte idi. Halbuki savaş çoktan çıkmıştır.Savaşın illa ki silahlı bir biçimde olması gerekli değildir. Artık devletler ve şirketler ekonomik bir savaş içerisinde yer almakta bu savaşı aklı ile kazanmak isteyenler ise bilime yatırım yapmaktadır.

Ancak şunu da unutmamak gerekir ki dönemimizde ekonominin ön plana çıkması sonucunda bireyin ve bireyler topluluklarının doğaya verdiği zarar artmış ve iklim değişikliği v.b gibi sorunlara yol açmıştır. Bu sorunu görmezden gelmek ise çok büyük tehlikelere yol açmaktadır. Sorunu akademik bir ciddiyet ile ele almak gereklidir. Çünkü bu sorun yıllarca birbirine düşman olmuş toplumların, devletlerin, şirketlerin bile bir noktada birleştirecektir. Buradan anlaşılabilmektedir ki birey hayatta kalma savaşını çıkarları üzerine kurmaktadır doğadaki diğer canlılar gibi.

Evrensel sorunlar dediğimiz zaman, kısaca sorunların evrenselleşmesi süreci olarak tanımlayabiliriz. Sorunların büyüdüğü bu dünyada bireylerin tercihleri aslında olması gibi bireyleri bağlayacaktır eğer böyle gider ise…

Tarih boyunca türümüzün tehdit edildiği dönemlerde bir ortak noktada buluşmak zorunda kalmış ve bu noktayı bulmuşuzdur. Evrensel sorunların bize bu noktayı buldurması ve gerçekten milliyetçiliklerine erkenden hümanizmi entegre eden toplumların bunu ilk fark edenler olması o toplumların ve o toplumların yaşadığı devletlerin eğitim sistemlerinin ne kadar iyi olduğunun göstergesidir. Farkında olmak demek sorunu gerçekten tanımlama yolunu açar sorunu gerçekten tanımlanması ise olasılıkları hesap etmenize olanak sağlar. Evrensel sorunları akademik yapılar tarafından yine evrensel bir düzeyde farkında olma süreci başlamıştır. Galiba gerçek savaşımız ekonomi ile değil doğa ile olacaktır.

Her konunun yanlış anlaşıldığı ve algılandığı güzel ülkemizde hümanizmi milliyetçiliğimize entegre etmeli miyiz diye sorgulayan bireylerin sayısının artması dileğiyle…

Dipnot: Konu ile ilgili Halil İNALCIK öğretmenimizin Rönesans Avrupa’sı isimli eseri tavsiye edilir…

Salih Yücel GÜR