27 Nisan 2018 Cuma

Kutuplaştır Kitleselleştir ve Yönet



Günümüzde devletin tam anlamıyla toplumlar üzerinde etkisinin orta seviyede olduğu toplumları diğer devletler genellikle kutuplaştırmıştır.İnsanlara yeni gerçekler ya da gizli gerçekler verme vaadi ile kandıran ve gerçek bilgiyi dezenforme eden devletler toplumları kutuplaştırmakta,kitleselleştirmekte ve en sonunda da yönetmektedir.

Artık günümüzde devletlerin hükmettiği coğrafik alanların sınırlarının geniş olması önemli değildir.Bu coğrafik alanların verimli olması, konumunun değerli olması önemlidir.Bu yüzdendir ki siz eğer bu devletlerin içerisinde yaşayan toplumları yönetebilirseniz.Bir nevi kriz ve kaos ortamlarında o ülkeyi siz yönetmiş olursunuz.

Kutuplaştır kitleselleştir ve yönet bu adımları izlerken yıllar alan süreçler önümüze çıkabilir.Ülkemizden ele alır isek eğer ülkemizde o kadar çok kutuplaşma yoktur aslında.Ancak bir noktadan sonra herkes kutuplaşmış ve dengeler korunmuştur.Yani büyük kutuplar parçalanmış küçük kutupçuklar oluşturmuşlardır.Kitselleşme evresinde ise bu kutupların hepsi kitleselleşememiştir.

Sağ ve Solun birbirileri ile çatışmada olduğu dönemdelerin dışında sağ ve sol ideolojiler kendi içerisinde çok farklı fraksiyonlara ve örgütlere ayrılmıştır.Bu ayrılık hem fiziki hem de fikri olarak ortadadır.Ülkemizin toplumu üzerinde oluşan bu parçalama hamlesi her kesimin kendi zihniyetini oluşturma ve taraftar bulma çabası ile taçlanmıştır.Bu süreç sonucunda her sistemi ve olayı ele alış biçimleri belli bir kalıp içerisinde oluşmuştur.Bireylerin bireysel olarak düşünmelerinin önü tıkanmıştır.

Bireysel düşünme bireyin kendi sorgulaması ile bireyde mevcut veriyi kontrol ile gerçekleşen bir süreç olarak tanımlanabilir.Bireysel düşünme sonucunda kalıp fikirlerin dışına çıkan bireyler toplum tarafından çok fazla sevilmemeye başlar.Özellikle ideolojiler ve zihniyetler ile ayrımlar yaşayan ve bu ayrımlara bağlı gelenekçi toplumlar tam anlamıyla bir kalıp fikir ve zihniyet ile her türlü konuyu ele almaktadır.Bireyin bilgi ile olan ilişkisi bilgiyi sorguladığı ele aldığı ve bilginin gerçekliğe olan yakınlığını kavradığı zaman değer kazanır.Ancak bizim gibi toplumlarda ise bilgi sadece ama sadece mensup olduğumuz toplum,zihniyet ve örgüte göre dezenforme olarak bize ulaşır.Psikolojik olarak bu konuyu ele aldığımızda insan toplum ve çevre ile ilişkide olan bir varlık olduğu için mensup olduğu zihniyetin söylediklerini sorgusuz sualsiz kabul eder ve biat eder.Bu bireyselleşme ve bilginin sorgulanması aşamalarının hiçe sayılması ve tam anlamıyla biat edilmesi kültürüne yol açar.

Anadolu kültürü özellikle bu konuda gerçekten tam anlamıyla incelenmeli ve bu konunun akademik seviyede bir anlatım ile anlatılması ve araştırılması gereklidir.Bu kültürü oluşturan ortak paydalar ve bu kültürü oluşturan bu kadar çok kültürün nasıl bir araya geldiği ve geçirdiği zorlu süreçler aslında insanların birey olarak topluma ihtiyaçlarının olduğunun en büyük göstergesidir.Nasıl bir toplum olduğu önemli değildir…

Salih Yücel Gür